ÂYET ÂYET ŞİİR
Yaradan Rabbinin adıyla oku
Varlığı hakkında olur mu kuşku
Allah dostlarına yok hüzün, korku
And olsun kaleme, yazdıklarına
Şiir, yüreklere konan kelime cisimli kelebektir.
Şiir, gönül kapılarını açan nakışlı mektuptur.
Şiir, duygu duygu çağlayan bir nehir; bazen de bir damla gözyaşıdır.
Şiir, zemheriyi bahara çeviren, zindanı saraya döndüren, hüznü bayram yapan bir tiryaktır.
Şiir, gönül feri, yürek teri, ruh takati, fikir aydınlığıdır.
Şiirlerimde Allah’ı anlatmaya çalıştım, Allah Resûlünden bahsettim kırık dökük kelimelerle; Kur’an hakikatlerine, iman esaslarına, kulluğa dikkat çekmeye çalıştım, vatan sevgisini de işledim lâkin yazarken Safiye’yi kafiyeye feda etmekten titredim. Süslü sözlerle yazılmış, sanat adına ne varsa hamuruna katılmış, alkış şöhret derdiyle yaldızlanmış iç karartan, kalbe ıstırap yükleyen şiir yazmaktan hep Allah’a sığındım. Varsın kafiye olmasın, Safiye’nin kılına zarar gelmesin yeter.
Şiirlerim hikmetsiz, nursuz, bedbaht bir dünyadan “şiir gibi” bir dünyaya ulaşmamız için rahmet-i Rahman’a arz edilmiş bir duadır, güzel günlerin muştusu olmaya can atan âminlerdir; Rabbim kabul eylesin…
Naat-ı Şerif
Olsun Efendim
Efendim, ah efendim, senin zamanında yaşamak vardı, senin nefes aldığın dünyada nefes almak…
Kim bilir ne eşsiz bir saadettir yanında yörende bulunmak, sana yakından da yakın olmak…
Keşke Kıtmir’in olsaydım ardın sıra gezinseydim,
Sevindiğine sevinip, derdine hüzünlenseydim…
Boynu Bükük Değilsin, Özgürsün Ayasofya
Artık sonsuza kadar bu gün bayram günüdür;
Kapındaki kilitler kırıldı Ayasofya.
Bu gün şeref, itibar, hürriyet düğünüdür;
Kederine son nokta vuruldu Ayasofya.