Cihad yolu zordur, meşakkatlidir
Yüreğin, takatin, gücün yeter mi?
Bazen Uhud olur, bazen de
Bedir Gözyaşın, elemin, acın yeter mi?
Feryada, figana dönecek sesin
Zekeriya gibi sabredeceksin
Dokuz doğuracak, can vereceksin
Tahammülün, sabrın, sancın yeter mi?
Zulüm söndüremez güneşi, ayı
Yarıda koyamaz kutlu davayı
Kurulacak elbet İslâm sarayı
Çimenton, demirin, harcın yeter mi?
Azgın denizlere atarlar seni
Vahşi canavarlar yutarlar seni
Konuşmak istersin tutarlar seni
Şiirin, kelimen, hecen yeter mi?
Zalimin celladı bir ferman gibi
Hızır olacaksın tek derman gibi
Hükmü vuracaksın Süleyman gibi
Saltanatın, hükmün, tacın yeter mi?
Uyku haram sana nehar uğruna
Diken yutacaksın bahar uğruna
Mecnun olmak da var bir yar uğruna
Vuslata ermeye tek can yeter mi?
Korudukça dini, namusu, arı
Dar ederler sana yurdu, diyarı
Sonunda gözlerin kurur pınarı
Ağlamaya kızın, bacın yeter mi?
Sekteye uğratma sakın seferi
Güldürme üstüne dinsiz kafiri
Kahrında büyütmek için zaferi
Öfken, intikamın, öcün yeter mi?
Ah Gazze, Suriye, Arakan’ım ah
Hıyanet, ihanet her bir yanım ah
Durmuyor yaramda akan kanım ah
Buna ilaç, merhem, macun yeter mi?
Alçağı alnından vuralım bu gün
Ölüm tuzağını kuralım bu gün
Halil der ki sağlam duralım bu gün
Heybetin, hisarın, burcun yeter mi?