Balığın karnındaydı, yalvardı Yunus nebî
“Yegâne ilah da sen, Sübhan da sensin” dedi
“Ben zalimlerden oldum” deyip etti ilticâ
Sahil-i selâmete ulaştırdı bu rica
Hasta olunca Eyüp, aczini sana sundu
Dedi: “Rahmanurahîm, zarar bana dokundu
Kulluk için istedi sıhhati ve şifayı
Cevapsız bırakmadın ondaki bu vefayı
Yaşlıydı Zekeriya, karısı da kısırdı
Yahya’yla müjdeledin, bu çok büyük bir sırdı
Hanne de dua etti, erkek bir çocuk için
Hazreti Meryem gibi bir evlat nasip ettin
Ne yüce bir sadakat, Yusuf’taki şu niyet
“Müslüman olarak öldür, salihlere ilhâk et”
İbrahim Peygamber’i ateşe attı Nemrut
Öldüremezdi onu dinamit, bomba, barut
“Hasbunallah ve ni’mel vekil” dedi, korkmadı
“Ya naru kûnî…” dedin, ateş onu yakmadı
“Duasıyım” demişti, “ben dedem İbrahim’in”
Katından gönderildi, rahmeten lil-âlemîn
Bu makbul duaların hürmetine ya Rahman
Hak yolda sabit eyle, biz sana ettik iman
Muamele eyleyip sonsuz merhametinle
Karanlıklardan çıkar hudutsuz şefkatinle
Sırat-ı mustakîmden lütfen bizi ayırma
Affet günahımızı, ne olur hesap sorma
Olmazları olduran, ölüyü diriltensin
Sabahı yaratansın, baharı getirensin
Muhtaçlara göklerden yağmuru indirensin
En ağır hastalara şifayı gönderensin
Hayır senin elinde, derman senin elinde
Ol dersen hemen olur, ferman senin elinde
Sana teslim olmuşuz, zindan bize dar gelmez
Feraha ulaştırmak kudretine zor gelmez
Bir tek sana sığındık, çalmadık başka kapı
Yalnız sana güvendik, budur kulluk adabı
Yeni bir gün ikram et, taze ve temiz olsun
Şifa incileriyle taşan bir deniz olsun
Öyle bir şifa verki hastalık hep silinsin
Ruhumuza semadan tam bir sekinet insin
Yalvarıyoruz sana ellerimizi açıp
Kabul et duamızı, kabul eyle ya Mucib
Muztar kalan kulların ya Rab sensin sahibi
Senden ümit kesmedi asla Halil’in kalbi