Nasılsın diye sorma; dişim çürük, lokma sert
Elem, keder saymakta bulunmaz benden cömert
Ruhumu talan etti mutluluk sandığım dert
Derman aradım lâkin yok dediler, arama!
Lokman Hekim gelse de merhem olmaz yarama
Kaf Dağı’nın ardına hep kâbus taşıyorum
Hayallerim ateşten heyhat ben üşüyorum
Semaya yükseldikçe kuyuya düşüyorum
Eman aradım lâkin yok dediler, arama!
Lokman Hekim gelse de merhem olmaz yarama
Havanda su dövmekmiş ilmek ilmek ördüğüm
Cefa çekmekmiş meğer sefa diye sürdüğüm
Kanlı gözler güler mi, çözülür mü kördüğüm
Ferman aradım lâkin yok dediler, arama
Lokman Hekim gelse de merhem olmaz yarama
İnadına yaşarım, ümit diyor artık öl
Bedenim buzdağıdır, gönlüm olmuş kızgın çöl
İçimdeki yangını söndüremez ırmak, göl
Umman aradım lâkin yok dediler, arama
Lokman Hekim gelse de merhem olmaz yarama
Ninni söylemiş yalan, sadakatsiz uykuya
İhanet etmiş masal, masal yazan duyguya
Bin kere boğuldum da yenilmedim korkuya
Liman aradım lâkin yok dediler, arama
Lokman Hekim gelse de merhem olmaz yarama
Halil oyuncak oldun Şeytana ve nefsine
Cennet ararken düşen Cehennemdir hissene
Daha ağır belâyı kim sarar kendisine
Düşman aradım lâkin yok dediler, arama!
Lokman Hekim gelse de merhem olmaz yarama